MİGREN
Migren Nedir?
Son zamanlarda Migren ile Glutatyon ilişkisi araştırılmış ve Migren hastalarında Glutatyon ve Glutatyon ile ilişkili enzimlerin anlamlı düzeyde düşük olduğu saptanmıştır.Dolayısıyla Migren tedavisinde denenen IV GLUTATYON tedavisi ile yüz güldürücü sonuçlar alınabilmektedir.IV GLUTATYON tedavisi Kabinimiz bünyasinde Doktor danışmanlığı ile güvenle uygulanmaktadır.
Migren, yaşam kalitesini düşüren ve günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayan hastalıklardan biridir. Sık görülen bu hastalığın en yaygın belirtilerinin başında ağrı gelir. Ense, şakak ya da göz çevresinden başlayan bu ağrı, hareket ettikçe kötüleşebilir, zonklayıcı karakterle seyredebilir ve bu ağrıya eşlik eden bulantı, kusma, ışık ve sese olan rahatsızlık hissi ortaya çıkabilir.
Birçok migren atağı “aurasız migren” türü olarak görülür. Auralı migren hastaları ise baş ağrısı atakları başlamadan önce 5 dakika ile 60 dakika arasında değişen “aura atakları" yaşayabilir.
Aura atakları geçici olarak yaşanan nörolojik bir bozukluk olarak bilinir. Geçici olarak yaşanan nörolojik bozuklukta hastalar hem görsel, hem duyusal (kelimeleri bulamama, uyuşma veya karıncalanma gibi) olarak etkilenir. Bunların arasında en sık yaşanan görsel auradır. Görsel aurada hastalar atak öncesinde parlak ışık çakmaları veya görme alanında sorunlarla karşılaşabilir.
Migrende ataklar halinde seyreden baş ağrısı, 3 ay içinde ayda 15 günden daha sık, en az 4 saat süren ve ayda en az 8 gün migren tipi ağrı yaşanırsa bu "kronik migren" olarak tanımlanır. Migren Tedavisinde kişinin baş ağrılarının sıklığına, şiddetine ve eşlik eden diğer tıbbi durumuna bağlı olarak tedavi planlanır.
Migren tedavisinde kullanılan ilaçlar baş ağrısı atakları sırasında ağrıyı ortadan kaldırmada ya da eşlik eden bulantı, kusma gibi belirtileri durdurmada veya sık gelen baş ağrısı ataklarının sıklığını kontrol etmede yardımcı olur.
Migren, hastanın günlük yaşamanı etkileyebilen, gün içerisindeki gerçekleştirdiği aktivitelerde kısıtlılık yaratabilen bir baş ağrısı tipidir. Genellikle ense, şakak veya göz çevresinde başlar ve ağrının çeşidine göre hareket ettikçe kötüleşebilir. Ağrıya çoğu zaman ışığa ve sese hassasiyet, bulantı, kusma gibi durumlar eşlik edebilir.
Hastaların ışık almayan bir oda da uyumak istemeleri veya kusma hissi migren atağını hafifletmeye veya sonlanmasına destek olabilir.
Bu ataklar kişilerde farklılık gösterebilir örneğin; aralıklarla yaşanan migren atakları “episodik migren” olarak adlandırılır. Ataklar son üç aylık süre içinde ayda on beş gün ve üzerinde oluyorsa, 4 saatten uzun sürüyorsa ve ayda en az 8 gün migren atağı yaşanıyorsa buna “kronik migren” denir. Kronik migrene genellikle kaygı bozuklukları, depresyon ve uyku sorunları eşlik edebilir. Kronik migren tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Migren Belirtileri Nelerdir?
Migren atakları genellikle 20 ila 30 yaş arasında başlar, fakat baş ağrısı atakları çocukluk ya da ergenlik döneminde yaşanabilir. Migren atağı 4 aşamalı olabilir, bunlar; prodrom, aura, baş ağrısı ve postdrom dönemleridir. Her migren atağında tüm aşamalarla karşılaşılmayabilir.
Prodrom
Baş ağrısı başlamadan 1 - 2 gün önce, hastalar yaklaşan migren atağı için uyarıcı küçük değişiklikleri fark edebilirler:
Kabızlık
Ruh hali değişiklikleri, karamsarlık, huzursuzluk
Yeme İsteği
Boyun tutulması
Artan susuzluk ve idrara çıkma
Sık esneme
Aura
Hastaların büyük kısmı aurasız ataklar yaşar. Auralı hastalarda ağrı öncesinde veya sonrasında nörolojik bozukluklar yaşanabilir. Auralı ataklarda hastalar; dokunma hislerinde güçsüzlük (duyusal), konuşma bozukluğu, görme bozuklukları, uyuşma veya karıncalanma gibi sorunlarla karşılaşabilirler.
Atak
Tedavi edilmeyen migren atakları kişiden kişiye değişiklik göstermesi ile birlikte, 4 ila 72 saat arasında sürebilir. Ataklar nadir olabildiği gibi ayda veya haftada birkaç defa da olabilir. Hasta migren atağı sırasında; kalp atışı şeklinde zonklama, mide bulantısı – kusma, ışık – ses ve hatta dokunmaya karşı aşırı hissiyat, bulanık görme, baş dönmesi ve bazı durumlarda baygınlık yaşayabilir.
Postdrome (atak sonrası)
Postdrome sonrasında (atak sonrası), hasta kendini bitkin, tükenmiş ve az da olsa rahatlamış hisseder. Hasta 24 saat içerisinde; güçsüzlük, baş dönmesi, huzursuzluk, ışık ve sese karşı hassasiyet yaşayabilir.
Ne Zaman Bir Nöroloji Uzmanı ile Görüşmeli?
Hastalar nöroloji bölümüne başvurmayıp, baş ağrısını ağrı kesici ilaçlarla kendileri kontrol etmeye çalıştıkları için, migren hastalığı yeteri kadar bilinmemekte ve bu sebeple tedavisi yapılmamaktadır.
Eğer düzenli olarak migren atakları ve belirtileri yaşanıyorsa bunları kayıt etmekte fayda vardır. Baş ağrılarının, atakların ve şiddetinin değiştiğini düşünüyorsanız mutlaka en kısa sürede nöroloji uzmanına görünmelisiniz.
Eğer aşağıdaki belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız acil olarak bir doktora görünmelisiniz:
Gök gürültüsü gibi ani, şiddetli baş ağrısı
Ateş, ense sertliği, kafa karışıklığı, çift görme, uyuşukluk ya da konuşma bozukluğu
Özellikle bir kafa travması sonrası gelişen baş ağrısında kötüleşme
Öksürük, efor, ıkınma veya ani bir hareketten sonra gelişen bir baş ağrısı
50 yaş üstünde yeni başlayan baş ağrısı.
Migrenin Nedenleri Nelerdir?
Migren; sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte genetik veya çevresel faktörlerinde rol oynadığı bilinmektedir. Atakların ortaya çıkmasında, serotonin de dahil olmak üzere beyin kimyasallarında yaşanan dengesizliklerin neden olduğu düşünülmektedir.
Migren atakları sırasında beyin zarlarında (meninks) ağrıyı ortaya çıkaran bazı kimyasallar salgılanır ve bu da migren ağrısının ortaya çıkamasına yol neden olur. Kalsitonin gen-ilişkili peptid (CGRP), migren ağrısında rol oynayan önemli kimyasal ileticilerden birisidir.
Aşağıda nedenler, kişide migren ortaya çıkma riskini arttırabilir:
Eğer migrenli bir aile üyesi varsa, kişide migren gelişme ihtimali artar.
Migren, herhangi bir yaş döneminde ortaya çıkabilir. Ergenlik dönemiyle birlikte hormonal değişiklikler migrenin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynar. Ancak migren atakları genellikle 20-30 yaş aralığında başlar. Takip eden yıllarda yavaş yavaş migren ataklarının şiddet ve sıklığında azalma görülebilir. Kadınlarda migren, erkeklere oranla daha sık görülür. Çocukluk döneminde migren sıklığı erkeklerde daha fazladır, ancak ergenlik dönemi ve sonrasında kız çocuklarında görülme sıklığı erkek çocuklarına oranla belirgin olarak artış gösterir.
Migrenli kişilerde, baş ağrısı adet döneminin hemen öncesinde veya başlangıcından sonra ortaya çıkabilir.
Hamilelik veya menopoz sırasında da migrenin karakteri, görülme sıklığı değişebilir. Migren genellikle menopoz sonrasında geçer. Bazı kadınlar migren ataklarının gebelik sırasında başladığını ya da kötüleştiğini söyleyebilir. Birçok migren hastasında, gebelik sürecinde migren atakları görülmez. Ancak migren genellikle doğum sonrası dönemde yeniden ortaya çıkar.
Migrenin Neden Olabileceği İstenmeyen Sonuçlar
Bireyin migren ağrısını hekim kontrolü olmaksızın, kendi başına kontrol etmeye çalışması kimi zaman farklı sorunların oluşmasına neden olabilir.
Mide ve bağırsak hastalıkları: Bazı yüksek doz veya uzun bir süre alınan ağrı kesiciler, özellikle karın ağrısı, kanama, gastrit, ülser gibi mide ya da bağırsak hastalıklarına sebep olabilir.
Aşırı ilaç kullanımı sonucunda baş ağrısı: Son üç ay içerisinde ayda on günden fazla yüksek doz reçeteli veya reçetesiz ilaç almak ciddi, hiç geçmeyen, sürekli olabilen ilaç aşırı kullanım baş ağrısına neden olabilir. Aşırı ilaç kullanımı baş ağrısı, ilaçların ağrı giderici özelliklerini kaybetmesi ve kendileri baş ağrısına neden olmaya başladıklarında ortaya çıkar. Bu kısır döngü daha fazla ağrı kesici kullanmayı gerektirebilir. Ancak bu da ağrıyı gidermemekle birlikte sadece baş ağrısının daha da kronik hale gelmesine sebep olacaktır.
Serotonin sendromu: Serotonin sendromu nadir fakat potansiyel olarak yaşamı tehdit eden vücudun aşırı serotonine maruz kalmasıdır. Serotonin sendromu açısından dikkatli olunmalı ve ilaçlar hekim kontrolünde kullanılmalıdır.
Kronik migren: Migren atakları süreğen hale gelebilir. Son üç ayda içerisinde ayda 15 gün veya daha fazla ağrılı gün sayısı olan kişilerin kronik migren açısından nöroloji uzmanı ile görüşmeleri önerilir.
Migren statusu: Migren atağı tedavi edilmezse veya yetersiz tedavi edildiği durumda 4 ila 72 saat sürebilir. Üç günden uzun süren şiddetli migren atakları “migren statusu” denilir.
İnfarkt (damar tıkanıklığı) olmadan inatçı aura: Genellikle aura denilen geçici nörolojik bozukluklar baş ağrısı başladıktan sonra geçer. Ancak bazen aura ağrı düzeldikten sonra da devam eder ve bir haftadan fazla sürebilir. İnatçı aura durumunda beyin mutlaka radyolojik olarak MR ile görüntülenmelidir ve beyinde doku hasarı veya başka herhangi bir sorun olmadığı teyid edilmelidir.
Migrenöz infarkt (beyin damar tıkanıklığı): Bir saatten daha uzun süren aura olduğu durumda olası beyin damar tıkanıklığı açısından bir nöroloji uzmanı ile görüşülmesi önerilir. Doktorunuz olası beyin damar tıkanıklığı ya da kanamasını dışlamak için beyin görüntülemesi isteyebilir.
Migren Nasıl Tedavi Edilir?
Migren tedavisinde kullanılan ilaçlar, baş ağrısı atakları sırasında ağrıyı ortadan kaldırmada ya da eşlik eden bulantı, kusma gibi belirtileri durdurmada veya sık gelen baş ağrısı ataklarının sıklığını kontrol etmeye yardımcı olabilir. Migren tedavisine yönelik birçok ilaç mevcuttur.
Epilepsi, hipertansiyon, depresyon gibi başka hastalıkları tedavi etmek için kullanılan bazı ilaçların, aynı zamanda migreni önlemeye veya rahatlatmaya yardımcı olduğu bilinir.
Migren tedavisinde için kullanılan ilaçlar iki geniş kategoriye ayrılır:
Ağrı giderici ilaçlar: Migren atakları sırasında alınır ve ağrıyı durdurmak için kullanılır.
Koruyucu tedavide kullanılan ilaçlar: Bu tür ilaçlar, migren ataklarının şiddetini veya sıklığını azaltmak için, günlük olarak, düzenli alınır.
Tedavi stratejisi kişinin baş ağrılarının sıklığına, şiddetine ve eşlik eden diğer tıbbi durumuna bağlıdır.
Hamile veya emziren migren hastalarında bazı ilaçların kullanımı bebek açısından uygun değildir. Bazı ilaçlar çocukların migren ataklarında kullanılmaz. Hekim migren atakları için en uygun ilacı önerecektir.
Son zamanlarda Migren ile Glutatyon ilişkisi araştırılmış ve Migren hastalarında Glutatyon ve Glutatyon ile ilişkili enzimlerin anlamlı düzeyde düşük olduğu saptanmıştır.Dolayısıyla Migren tedavisinde denenen IV GLUTATYON tedavisi ile yüz güldürücü sonuçlar alınabilmektedir.IV GLUTATYON tedavisi Kabinimiz bünyasinde Doktor danışmanlığı ile güvenle uygulanmaktadır.
Kronik Migren Tedavisi
Kronik migren tanısı son 3 ay süresince ayda en az 15 gün ve üzerinde baş ağrısı olan, gün içinde ağrının en az 4 saat sürdüğü ve ayın en az 8 gününde bu ağrıların migren tanı kriterlerini karşılayacak özellikte olan hastalarda ve bir nöroloji uzmanı tarafından görüşme sırasında klinik olarak konulabilir.
Kronik migren toplumda % 1, 3 - 2, 4 oranında görülen, günlük yaşam aktivitelerinde kısıtlılığa yol açan, kişinin işteki performansını ve aile hayatını etkileyen ciddi bir sağlık problemidir.
Kronik migren hastaları sıklıkla migren tedavi kılavuzlarında önerilen hemen hemen her ilacı denemiş, tedaviler yeterli sonuç vermediği için sürekli ve aşırı miktarda ağrı kesici kullanan ya da ilaçlardan umudunu kesmiş ve şiddetli ağrıyla yaşamanın yarattığı olumsuz psikolojik durumla baş etmek zorunda kalan, bu nedenle ruh sağlıkları da bozulma riski ile karşı karşıya olan kişilerdir.
Migrenin Tetikleyicileri
Migren ataklarını tetikleyebilen birçok unsur vardır:
Kadınların yaşamış olduğu hormonal değişiklikler sebebiyle migren ataklarının ortaya çıkması kolaylaşır. Östrojen dalgalanmaları birçok kadının baş ağrılarını tetikleyebilir. Migren öyküsü olan kadınların, östrojen seviyesinde bir azalma yaşandığında adet öncesi ya da devamında baş ağrısı yaşayabilirler. Hamilelik veya menopoza girme dönemi migrenin ortaya çıkmasına neden olabileceği gibi, var olan migren ataklarının seyrini değiştirebilir.
Oral kontraseptif (doğum kontrol hapları) ve hormon replasman (yerine koyma) tedavisi gibi hormon ilaçlar da migrenin seyrini kötüleştirebilir.
Bazı gıda maddeleri; işlenmiş etler, eskimiş peynir, tuzlu ve işlenmiş gıdalar migreni tetikleyebilir. Birçok yiyecekte bulunan tatlandırıcı aspartam ve koruyucu monosodyum glutamatın migreni tetikleyebildiği bilinir.
Yemek düzeninin değişmesi örneğin; öğün atlamak ya da aşırı yemek de migren atağının ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.
İçecekler; alkol, özellikle şarap ve yüksek kafeinli içecekler migreni tetikleyebilir.
Stres, migren ataklarında önemli bir rol oynar. İşte veya ev hayatında yaşanan stres sık migren ataklarının nedenlerinden olabilir.
Yüksek sesler, parlak ışıklar ya da güneş ışığına maruz kalmak migren atağını başlatabilirler. Bazı koku çeşitleri; parfüm de dahil olmak üzere, tiner, sigara dumanı gibi bazı kokular migren atağını tetikleyebilir.
Uyku ve uyanıklık düzenindeki değişiklikler de migrenin bilinen tetikleyicilerindendir. Uykusuzluk, aşırı uyku, uyku kalitesindeki bozulmalar ve jet lag gibi durumlar migren atağının sıklaşmasına ya da ortaya çıkmasına neden olabilir.
Cinsel aktivite ya da yoğun fiziksel efor migren ataklarını ortaya çıkabilir.
İlaçlar; nitrogliserin gibi vazodilatörler (damar genişleticiler) veya oral kontraseptifler (doğum kontrol hapları) migreni kötüleştirebilir.
Rüzgar, fırtına, aşırı parlak güneş ışığı, yüksek nem oranı, yüksek basınç oranı başlıca bilinen meterorolojik tetikleyicilerdir.
Hava değişimleri migren ataklarını tetikleyebilir. Özellikle soğuk havalarda migren hastaları tarafından, migren ataklarının sıklaştığı ifade edilmektedir.
Migren Ağrısına Ne İyi Gelir?
Meteorolojik ve hormonal tetikleyicilerden korunmak kolay değildir. Yağmur, rüzgar, değişken hava basıncı, güneş ışığı engellenemez olabilir. Bu nedenle migren hastalarının migren ataklarını önlemek ya da migren ataklarını daha rahat geçirebilmek için uygulayabileceği bazı yöntemler şunlardır:
Bir ağrı günlüğü tutmak ve böylece hangi koşullarda ağrının tetiklendiğini saptamak
Sağlıklı beslenmek, uzun süreli açlıktan kaçınmak
Bol su içmek
Düzenli egzersiz yapmak
Düzenli ve yeterli uyumak, mümkünse geceleri yetişkinler için 7-9 saat
Stres arttıracak ortamlardan uzaklaşmak
Güneş ışığına maruz kalınacaksa şapka ve gözlük kullanmak
Migren için hekim tarafından oluşturulmuş öneri ve tedavileri aksatmamak.
Bazen tek bir tetikleyici değil birden fazla tetikleyici üst üste geldiğinde ağrı gelişebilir. Örneğin rüzgarlı bir gün, uzun süren açlık ve yüksek stres seviyesi migren atağı geçirme olasılığını artırır.
Ağrının sıklaşması durumunda mutlaka bir Nöroloji uzmanına tedavi olmak için başvurulmalıdır. Uzun ve yoğun ağrı kesici kullanımı; ağrıların engellemesinde etkisini yitirebilir, mide ve böbrek başta olmak üzere sağlığın bozulmasına sebep olabilir.
Migren Atağı Sırasında Ne Yapmalı?
Hekim tarafından önerilmiş ilaçlar kullanılmalıdır. Migren ilacı hekimin anlattığı biçimde migren atağı öncesinde ya da migren atağı sırasında kullanılabilir.
Baş ve şakak bölgesine masaj uygulama yapılabilir.
Baş ve şakak bölgesine soğuk uygulama migren atağını hafifletebilir.
Cildi tahriş etme olasılığına karşı kontrollü bir şekilde; nane yağı ve mentol kullanılabilir. Nane ve mentol içeren kremler, ağrı bantları alın bölgesinde rahatlama sağladığı için önerilir.
Migren atağı esnasında ışıksız ve gürültüsüz bir odada istirahat önerilir.
Kişiyi rahatsız eden keskin kokulardan kaçınılmalıdır.