AKCİĞER KANSERİ

Akciğer Kanseri Nedir?

Sigaranın başlıca faktörlerden biri olduğu akciğer kanseri, kansere bağlı ölümlerde ilk sıralarda yer alıyor. Oysa erken evrede yakalandığında hastalığın tedavi şansı yükseliyor.

Akciğer kanseri yapısal olarak normal akciğer dokusundan olan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle (tümör) oluşturmasıyla başlıyor. Burada oluşan kitle öncelikle bulunduğu ortamda büyüyor, daha ileri aşamalarda ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak organlara (karaciğer, kemik, beyin, vb) yayılarak hasara yol açıyor.

Akciğer kanseri oldukça yaygın bir kanserdir. Tüm kanserlerin %12-16’sının, kansere bağlı ölümlerin ise %17-28’inin nedenini oluşturuyor. Üstelik hem kadın hem de erkeklerde kansere bağlı ölümlerde birinci sırada yer alıyor.

Akciğer Kanserinin Nedenleri Nelerdir?

Akciğerlerin sağlığı, çok büyük oranda solunan hava kalitesine bağlıdır. Düşük hava kalitesi, sigara dumanı ve uçucu kimyasallar nedeniyle akciğerlerin sağlığı olumsuz etkilenebilir, kanser gelişebilir. Akciğer kanserine neden olduğu bilinen başlıca durumlar şunlardır:

Akciğer kanseri için bilinen en büyük neden sigaradır. Sigara içmek, dumanına maruz kalmak, sigara içilen ve iyice havalandırılmayan yerlerde bulunmak yalnızca akciğer kanserine değil, akciğerin birçok hastalığına neden olabilir. Kalp ve damar sağlığı, akciğerlerin sağlığı, cilt sağlığı başta olmak üzere tüm vücudun sağlığı için sigaradan kaçınmak gereklidir.

Sigara, akciğer kanserinin en büyük nedeni olmasına karşın, tek nedeni değildir. Düşük hava kalitesine sahip, hava kirliliğinin fazla olduğu sanayi bölgeleri ve diğer çalışma ortamları akciğer kanserinin meydana gelmesine neden olabilir. Isınmak için kullanılan kömür, yüksek basınç etkisiyle uzun süre hava kirliliğine neden olabilir. Maden ocaklarında, kimyasal gazların solunduğu üretim tesislerinde akciğerlerin sağlığı için önlemler alınmalıdır.

Akciğer Kanserinin Belirtileri Nelerdir?

Giderek Artan Öksürük

Akciğer kanserinin belirtileri arasında yer alan öksürük, çoğunlukla başka nedenlere bağlı olduğu düşünülerek yeterince önemsenmiyor. Oysa iki haftadan uzun süren, giderek artan ve nedeni belirlenemeyen inatçı öksürük, akciğer kanserinin temel göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanı balgamda kan görülmesi veya balgam renginin koyu kahverengi olması da akciğer kanserinde önemli belirtiler olarak biliniyor.

Göğüs Ağrısı

Yine pek çok nedenden kaynaklanabilen göğüs ağrısı da, aslında akciğer kanserinin temel belirtileri arasında yer alıyor. Göğüs ağrısı derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken artıyorsa zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekiyor.

Nefes Darlığı

Nefes darlığı ve hırıltılı soluma gibi solunumsal belirtiler akciğer kanserinin tüm evrelerinde ortaya çıkabiliyor. Sinsi gelişen akciğer kanserinin önemli bir göstergesi olan nefes darlığı, gerektiği şekilde önemsenmiyor. Yaşlı ve kilolu kişiler nefes darlığını yaşlarına bağlarken, genç kişiler de işlerinin yoğunluğundan doktora gitmeyi ihmal ettiklerini belirtiyorlar. Ancak akciğer kanserinde erken tanının hayati öneme sahip olduğunun unutulmaması gerekiyor.

İştahsızlık ve Kilo Kaybı

Özellikle aktif sigara içen kişiler, iştahsızlığı olursa mutlaka bir doktora danışmalı. Nedeni belirlenemeyen kilo kaybı da akciğer kanserinin önemli belirtileri arasında yer aldığından, ihmal edilmemeli.

Ses Kısıklığı ve Yutma Güçlüğü

Akciğer kanserinin belirtilerden biri olan ses kısıklığı ve yutma güçlüğü de tıpkı diğer belirtiler gibi birçok nedenden kaynaklanabiliyor. Buna karşın soğuk algınlığı gibi bir durum olmaksızın gelişen ses kısıklığında da doktora görünmek gerekiyor Teşhis için kişinin yakınmaları, öyküsü ve muayene bulguları oldukça önem taşıyor.

Halsizlik

Akciğer kanserinde çabuk yorulma, sürekli yorgunluk hissi ve halsizlik de atlanmaması gereken, sık görülen belirtiler arasında. Türkiye’de çok yaygın olan demir eksikliği anemisinden mevsimsel şartlara, günlük hayatın yoğun koşuşturmacasından psikolojik sıkıntılara dek birçok nedenden kaynaklanabilen halsizlik günlük hayatı olumsuz etkilemeye başladıysa ve solunum şikayetleri de eşlik ediyorsa akciğer taraması yaptırılmasının ihmal edilmemesi gerekiyor.

Parmaklarda Çomaklaşma

El ve ayak parmaklarının uçlarındaki yumuşak dokunun şişip yuvarlaklaşmasıyla oluşan çomaklamanın yavaş ve ağrısız gelişmesi, akciğer kanseri dışı nedenlerden kaynaklandığını gösteriyor. Ancak hızlı ve ağrılı gerçekleşmesi, akciğer kanseri belirtileri arasında yer alıyor.

Vücut Ağrısı

Ülkemizde özellikle sırt ve omuz ağrısı şikayetlerine sıkça rastlanırken, masa başı çalışanlar bunu çoğunlukla duruş bozukluğu ve uzun saatler bilgisayar başında çalışmanın yol açtığı bir sorun olarak değerlendirebiliyor. Oysa akciğer kanserinin yayılması durumunda sırt ağrısı, omuz ağrısı, kürek kemiği ağrısı, kol, bacak ağrısı ya da beyne sıçramışsa şiddetli baş ağrısı önemli belirtiler olarak kendini gösteriyor. Boyunda ve köprücük kemiğinin üzerindeki bezelerde büyüme ise, özellikle akciğer kanserine işaret ediyor.

Sık Tekrarlayan Enfeksiyon

Bronşit ve zatürre gibi solunum yolu enfeksiyonlarının sık tekrarlaması ve iyileşmemesi de akciğer kanserinin belirtilerinden. Özellikle 15 yıldan daha uzun süre günde bir paket sigara içen ya da sigarayı bırakmasının üzerinden 15 yıl geçmemiş olan kişilerde mutlaka yılda bir kez tarama öneriliyor.

Bilimsel çalışmalar; 55-74 yaş arasındaki yoğun sigara içme öyküsü olan kişilerde düşük doz akciğer tomografisi ile akciğer kanserini erken saptamanın mümkün olduğunu ortaya koyuyor.

Birinci evre denilen erken evrede tedavi ile başarı oranı %80-90’ı bulabilirken, uzun yıllar sigara içmiş kişilerin hiçbir şikayetleri bulunmasa da düzenli kontrole gitmeleri şart.

Göz Kapağında Düşme

Göz kapağında düşme ve göz bebeğinde küçülme ile yüzün aynı tarafında terleme olmaması da akciğer kanserine işaret edebiliyor. Bu durum tıpta Horner sendromu olarak isimlendiriliyor.

Eğer bu belirtilerden birine ya da birkaçına sahipseniz vakit geçirmeden bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurun. Bu belirtilerin başka rahatsızlıkların göstergesi olabilir, mutlaka akciğer kanseri anlamına gelmeyebilir, ancak altında yatan nedenin araştırılması ve tedavi edilmesi gerekir.

Hekiminiz akciğer kanserinden şüphelenirse ileri tetkik yöntemleriyle tanı koyacaktır. Akciğer kanserinin erken evrede teşhisi ile tedavi şansının %85-90’dır.

Akciğer Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

Tanı için pek çok yöntem kullanılıyor. Bu kanser, yakın bölgelerdeki lenf düğümlerine veya başka organlara yayılmadan önce nadiren belirti verdiğinden hastaların sadece %15 kadarına erken dönemde tanı konulabiliyor. Erken tanı, çoğu zaman tesadüfen, başka bir hastalık nedeniyle yapılan incelemeler sırasında ortaya çıkıyor.

Günümüzde akciğer kanserinin tanısında kullanılan kimi yöntemler aşağıdaki gibidir:

Genellikle Şöyle Bir Sıralama İzleniyor

Şikayetleri üzerine veya genel sağlık taraması gibi başka nedenlerle hekimle başvuran hastalarda, muayene neticesinde elde edilen bulgulara göre veya tarama kapsamında çekilebilen akciğer röntgeni ile BT neticesinde saptanan kitlelere nasıl yaklaşılacağı tespit edilerek biyopsi işlemi planlanıyor.

Hastaya bronkoskopi uygulanarak, akciğer biyopsisi yapılıyor. Bronskopi; ince bükülebilir bir tüple akciğerine ulaşılıp iğneyle parça alınıyor.

Kanser tanısı bu biyopsi örneğinin patolojik incelemesi sonucunda kesinleşiyor. Kanser tanısının konmasının ardından hastalığın yaygınlığının tespitinde PET/CT gibi yöntemler kullanılabiliyor.

Akciğer Kanseri Evreleri

Küçük hücreli dışı akciğer kanseri için evreleme diğer kanser türlerine benzer biçimde; tümörün büyüklüğü, bölgesel lenf tutulumu ve uzak organlara yayılımına göre yapılır. TNM evrelemesi denen bu yöntem ismini; primer tümörün büyüklüğünü temsilen T, lenf nodlarınıntutulumuna göre N ve uzak metastaz varlığına göre M harflerinin birleşiminden alır. Küçük hücreli akciğer kanseri olarak adlandırılan kanser türü için başka evrelendirme tekniği kullanılabilmektedir. Küçük hücreli dışı akciğer kanserinin evrelemesi aşağıdaki şekildedir:

Evre 0: Tümör hava yollarının sadece iç yüzünü örten hücreleriyle sınırlıdır

Evre IA1: Tümör 3 santimetreden büyük değildir ve akciğerin derin dokularına yayılan kısmı 0, 5 santimetreden fazla değildir. Öte yandan tümörün 1 santimetreden büyük olmayıp, akciğer zarlarını veya ana bronşları tutmadığı tümörler de bu evrede değerlendirilir. Uzak metastaz ya da lenf nodu metastazı yoktur.

Evre IA2: Tümör 1 santimetreden büyük ancak 2 santimetreden küçüktür. Akciğer zarlarını ya da ana bronşları tutmaz. Uzak metastaz ya da lenf nodu metastazı yoktur.

Evre IA3: Tümör 2 santimetreden büyük ancak 3 santimetreden küçüktür. Akciğer zarlarını ya da ana bronşları tutmaz. Uzak metastaz ya da lenf nodu metastazı yoktur.

Evre IB: Tümör aşağıdaki 4 kriterden bir veya daha fazlasını karşılar:

Evre IIA: Tümör aşağıdaki 4 kriterden bir veya daha fazlasını karşılar:

Evre IIB: Tümör aşağıdaki kriterlerden birini karşılar:

Evre IIIA: Tümör aşağıdaki kriterlerden birini karşılar:

Evre IIIB: Tümör aşağıdaki kriterlerden birini karşılar:

Evre IIIC: Tümör aşağıdaki kriterlerden birini karşılar:

Evre IVA: Tümörün büyüklüğü, yayılımı ve lenf nodu tutulumu farketmeksizin aşağıdaki metastaz kriterlerinden birini karşılar:

Evre IVB: Tümörün büyüklüğü, yayılımı ve lenf nodu tutulumu farketmeksizin göğüs dışındaki birden fazla lenf nodunda veya karaciğer, kemik, beyin gibi organlarda birden fazla metastaz odağı mevcuttur. 

Akciğer Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?

Akciğer kanserlerinde tedavinin belirlenmesinde en önemli faktörler kanserin tipi ve evresi. Uygun hastalarda cerrahi yöntemlerle kanserin bulunduğu akciğer veya akciğer bölümü çıkartılabiliyor. Cerrahi için elverişli olmadığı düşünülen hastalarda ise kemoterapi uygulanabilmektedir.

Bunların yanı sıra akıllı ilaçlar ve immünoterapi gibi yeni tedaviler de kanser hücrelerinin belirli özelliklere sahip olması durumunda kullanılabilir kimi yeni tedavi yöntemleri arasındadır.

Akciğer Kanserinden Korunma Yolları